“Fırtına Suyu” anlamına gelen ve günümüzde Amerika ile Kanada sınırını oluşturan Niagara Şelalesi’nin adı, Amerikalılar tarafından verilmiştir. Erie Gölü’nden itibaren 56 km boyunca oldukça sakin akan bu nehir, Ontario Gölü’nden itibaren hızlanıp köpükler ve gökkuşağı oluşturur. Ve 55 metre boyunca, bir şelaleyle arkasında köpükler çıkararak, uçurumdan aşağıya doğru büyük bir gürültüyle akar.
Şelalenin kenarında yer alan Goat Adası, nehri ikiye böler. Doğu kesimindeki Amerikan Şelalesi 300 metre yüksekliğinde düz bir hattı takip eder, at nalı biçimindeki Kanada Horseshoe Şelalesi ise Amerikan Şelalesi’nin iki katıdır.
Baştanbaşa Görünüm
Şelalenin görünümü her iki tarafta da mükemmeldir. Ancak Kanada kesimi daha güzel görüntü imkânları sunar. Daha yakından bakıldığında Horseshoe Şelalesi, “Sis Bakiresi” adı verilen küçük bir botla suya girme cesareti verebilmektedir.
Niagara Şelalesi 12.500 yıl önce son Buzul Çağı’nın sonunda meydana gelmiştir. Büyük buzulların erimesiyle su, Erie Gölü’nü bölmüş ve kuzeye doğru hareket ederek şu anda 100 metre daha alçak bir havzada yer alan, Ontaria Gölü adı verilen yeri oluşturmuştur. Aslında suyun üzerinden düştüğü tümseğin yeri 11 km daha güneydeymiş (yani bugün Queenston’un bulunduğu yer), ancak yüzyıllar geçtikçe 7000 ton suyun çarpması ile hareket etmiş. Her sene 1.2 metre gerileme ile tümseğin 25.000 yıl sonra Erie Gölü’nü keseceği hesaplanmıştır.
Queenston Tepeleri 1812 yılında İngilizler ile Amerikalılar arasındaki savaşta askerlerin çığlıklarıyla gürlemiştir. 1800’lerden sonra şelalelerden çıkan sesler, orada akrobatik hareketler yapan gözü pek insanları seyretmeye gelen izleyicilere ait seslerdir.
Bu tür tehlikeli gösteriler genellikle ölümle sonuçlanmıştır. Ancak bazıları şanslı sayılabilirler; 1829 Ekim ayında Goat Adası’ndan atlayıp sağ kurtulan Sam Patch de bunlardan birisidir. Bu şanslı isimler arasında sayılan bir diğer isim de Bayan Annie Edson Taylor’dır. 1901 yılında Bay City Michigan’dan okul öğretmeni ve yüzme bilmeyen Bayan Annie Edson Taylor bir fıçının içinde şelaleden atlamış ve kurtulmuştur. Düşüş, üç saniye sürmüştür. Bayan Annie Edson Taylor, “Sislerin Bakiresi” unvanını alsa da, yirmi sene sonra fakir olarak ölmüştür.
Sonraki 60 yıl içinde onun bu başarısını yinelemek isteyen altı kişi çıkmış ancak bunlardan sadece üçü başarılı olmuştur. Diğer üçü ise maalesef hayatını yitirmiştir. Bunlardan birisi olan New York’tan George Stathakis (1930), atlayıştan sağ olarak kurtulmuş olsa da içinde bulunduğu varil, şelalenin suları arkasına geçince sadece üç saat nefes alabilmiş ve hayatını kaybetmiştir.
Niagara Şelaleleri, büyüklüğüyle olduğu kadar debisiyle de oldukça korkutucudur. Kuzey Amerika’nın en büyük şelalesi olan Niagara Şelalesi’nden, yarım saniyede 168.000 m³ su dökülmektedir. Ayrıca Niagara Şelalesi dünyadaki tek ters akan şelaledir çünkü şelalenin suyu, taşlara çarparak geri gelir. Bu da Niagara’yı oldukça ilgi çekici kılar. Şelalenin Kanada tarafı, Amerika tarafına nazaran daha gelişmiştir. Şelale, bot turlarıyla da ünlüdür.
İpte İki Kişi
Gerçek adı Jean Francois Gravelet olan Fransız akrobat Charles Blondin, Niagara Şelalelerinden, ip üzerinde karşıya geçmeye çalışan ilk kişidir. Bu olay, 30 Haziran 1859’da gerçekleşmiştir. 335 metrelik bir ip üzerinde, elinde bir içki şişesiyle karşıya geçmeyi başarmıştır. Bundan bir ay sonra da Blondin, müdürü Harry Colcord’u üzerinde taşıyarak karşıya geçmeyi başarmıştır.
Signor Farini (Amerikan adı William Leonar Hunt), 1860 yılında bir deneme gerçekleştirmiştir. Bundan iki hafta sonra o ve Blondin her biri birer kişiyi taşımak üzere karşıya geçmeyi başarmışlardır. Bir diğer isim ise Maria Spelterini’dir. Spelterini de ayağında bir teneke ile karşıya geçebilmeyi başaran isim olarak tarihteki yerini almıştır.