fbpx

Japonya Hakkında Çok Bilinmeyen 10 Şey

Japonya, hem tüm dünyanın gözleri önünde olup hem de tüm dünyadan başka bir gezegende gibi yaşayan, aynı zamanda hem geleneklerine çok bağlı olup hem de teknolojide çığır açan benzersiz bir ülke. Ekonomi deyince Japonya, teknoloji deyince Japonya, geleneksel yaşam deyince Japonya, kadim bilgiler deyince Japonya… Tüm bunların yanı sıra mutfağı da hiç fena değil. 

Tamam, Japonya hakkında bunları biliyoruz ama bir de hiç bilmediğimiz bilgiler var. Şimdi gelin bunları tek tek inceleyelim. Japonya hakkında çok bilinmeyen 10 ilginç bilgiyi öğrenmeye hazır mısınız?

1. Japonlar Tek Başına Takılmayı Seviyor

Özellikle biz Türkler tek başımıza bir şeyler yapmayı genellikle sıkıcı buluruz. Mesela tek başına yemek yiyen, sinemaya giden ya da tek başına geziye çıkan bizde pek yok. Ama Japonlarda durum biraz farklı. Onlar özellikle tek başına yemek yeme konusunda hiç sıkıntı yaşamıyorlar. Solo deneyimlere de çok önem veriyorlar ve şık bir restoranda tek kişilik bir masa rezervasyonu yaptırmak onlar için çok olağan bir durum. 

Hayattan keyif alırken bir başkasının ya da başkalarının da yanımızda olması elbette muhteşem ancak tek başına kalma da farkındalığımız üzerinde oldukça etkili. Japonlar bu derin deneyimi çoktan fark etmiş olacak ki, tek başına edinilen tecrübelere de oldukça değer veriyorlar. Mesela tek başına girilen barlar var ve buralarda diğerleriyle kaynaşabilir ya da kendi başınıza olmanın tadını çıkarabilirsiniz.

2. Bu Ülkedeki Otomatlara Şaşıracaksınız!

Japonya’da sürekli karşınıza çıkan otomatlara çok şaşıracaksınız çünkü bu otomatlarda yok yok! Japonya’da ortalama 5,5 milyon satış otomatı var ve bu sayıya göre neredeyse her 23 kişiye 1 otomat düşüyor. Peki bu otomatlarda neler var? Sıcak içeceklerden soğuk içeceklere, sandviçlerden atıştırmalıklara, şeker çikolatadan, tuzlu abur cuburlara kadar ne ararsanız bulabilirsiniz. Bunların dışında, aşk mektupları ve hazır ramenden taze yumurtalara, seks oyuncaklarına ve hatta Japonya’nın farklı yerlerinden şişelenmiş sulara kadar oldukça sıradışı ürünler sunan makineleri de fark edeceksiniz.

3. Sessizlik Nezakettir

Japon halkı birbirlerine karşı çok nezaketli davranır, hatta öyle ki sessizlik onlar için en büyük nezaket simgelerinden biri. Japonya’da tren ve otobüslerde insanlar genellikle birbirleriyle alçak sesle konuşur. İnsanlardan, telefonlarını sessiz moda almalarını isteyen duyurular olur. Ayrıca kafelerde, restoranlarda veya diğer yerlerde telefonda konuşan insanları nadiren görürsünüz. Sokaklarda yüksek sesle konuşan insanlar görmek de çok mümkün değil. 

4. Konserve Yiyecek Restoranları Var

Eğer konserve yemekleri çok seviyorsanız burada sizi çok mutlu edecek Japon konserve restoranları bulabilirsiniz. Bu tür restoranların en popüler zinciri ise Mr. Kanso. Bu restoranların raflarında, dünyanın dört bir yanından çok çeşitli konserve yiyecekler bulunuyor. Raflardaki çeşitlilik, en seçici misafirlerin bile deneyecek yeni bir şeyler bulmasını sağlıyor.

5. Her Yıl 1500’den Fazla Deprem Yaşanıyor

Her yıl çok sayıda deprem yaşanıyor. Bu depremlerin birçoğu farkedilmeyecek derecede ancak arada çok yüksek depremler de yaşanıyor. Japon halkı, ülkelerinin ne kadar yüksek riskli bir deprem bölgesi olduğunu biliyor ve yapılarını, tamamen bu bilgi ile güvenli olarak inşa ediyor.

Depremlerde büyük hasarlar meydana gelse de insan kaybı çok az oluyor. Hatta öyle ki, depreme, binaların içindeki evlerde yakalanmak, dışarıda yakalanmaktan daha az riskli. Çünkü Japonlar binalarını raylı sisteme göre yapıyor ve deprem anında binalar sağa sola bükülmek yerine raylı sistemle aynı düzlemde sağa sola kayarak devrilmekten kendini kurtarıyor.

6. Japonya Topraklarının % 80’i Dağlık

Japonya’nın yaklaşık %80’inin dağlarla kaplı olduğunu biliyor muydunuz? Tabi durum böyle olunca onu keşfetmek de macera dolu oluyor. Honshu’nun merkezinde “Japonya’nın çatısı” olarak bilinen bir alan var. Nedeni ise, bölgede yüksekliği 3.000 metrenin üzerinde çok sayıda dağın olması.

Bu dağlık arazi 100’ün üzerinde aktif yanardağa da ev sahipliği yapıyor. En popülerleri ise Fuji Dağı, Aso Dağı ve Sakurajima. Bu sayı dünyadaki tüm aktif yanardağların yaklaşık %10’unu oluşturuyor ki bu kulağa çok çılgınca geliyor değil mi? Eğer siz de dağ keşiflerini ve adrenalinli rotaları seviyorsanız Japonya tam size göre.

7. Japon İş Dünyasında Analog Makinalar Çok Kullanılıyor

Japonya’daki yüksek hızlı hızlı trenlere, bilgisayar ve mobil endüstrisindeki öncülere ve şaşırtıcı elektronik cihazlara bakıp buranın tam bir teknoloji ülkesi olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Aslında bir yandan bu düşüncenizde çok haklısınız ama bilmediğiniz bir şey var; Japon toplumu analog çözümlere oldukça güveniyor.

Herhangi bir büyük ofise gittiğinizde; on yıllık bilgisayarları, yığınla dosya ve evrakları görürsünüz. Hatta orada duran fax makinalarının ne kadar eski olduğuna şahitlik yaparsınız. Çoğu hizmet, posta yoluyla gerçekleştiriliyor. Hatta bankalar ve emlak gibi işlerde başvuru için bizzat gitmeniz gerekiyor.

Pek çok otelin yalnızca telefon veya faks yoluyla rezervasyon alması ve kredi kartları ile dijital paranın popülerlik kazanmasına rağmen birçok mağaza ve restoranın hâlâ yalnızca nakit kabul etmesi nedeniyle turistler için işler karmaşık hale gelebiliyor.

8. Dünyanın En Dakik Trenleri Burada

Japonya’daki trenlerin ne kadar temiz, konforlu ve kullanışlı olduğunu daha önce mutlaka duymuşsunuzdur. Ancak onları muhteşem yapan sadece bu değil; aynı zamanda Japon trenleri dakikliğiyle de ünlü. 18 saniyelik ortalama gecikmeyle dünyanın en dakik trenleri Japonya’da.

Böyle bir dakiklik söz konusuyken de, patronunuzu veya öğretmeninizi, treninizin geciktiği ve bağlantıyı yakalayamadığınız gibi bahaneler sunmak da tabii ki zorlaşıyor. Bu nedenle istasyon personeli, günlük sabah işe gidiş gelişlerinizde nadiren de olsa bir gecikme olması durumunda, talep üzerine, tren şirketinin gecikmenizden sorumlu olduğunu teyit eden bir sertifika veriyor.

9. Üniversiteye Girmek Zor Ama Sonrası Çok Rahat

Üniversitede iyi okula yerleşme çabası sadece bizim ülkemizde değil Japonya’da da oldukça büyük. Japonya’da “doğru” üniversiteye girmek oldukça zor. Hatta öyle ki her yıl üniversite giriş sınavı yaklaşırken gençler zihinsel çöküntüler yaşıyor. Ancak bu süreçten sonrası çok kolay.

Japonya’da bir kez üniversiteye kabul edildikten sonra üniversite hayatı çoğunlukla çok rahat geçiyor. Japon öğrencilerin çoğu, üniversitede geçirdikleri dört yıl boyunca okumaktan çok hobilere ve arkadaşlarıyla ve diğer öğrencilerle yapılan aktivitelere odaklanıyor.

Bizimle benzer olan bir diğer noktaları da şu: Japon mezunların yalnızca küçük bir kısmı diplomalarının konusuyla ilgili bir alanda iş buluyor. Bunun nedeni ise; birçok şirketin, işe alacakları kişinin mezun olduğu derecenin, okuduğu konudan daha önemli olduğunu düşünmesi.

10. Japonya’da KFC Bir Noel Geleneği

Çoğu batılı ülkenin aksine, Japonya’da Noel bir aile tatiliyle ilişkilendirilmez, daha ziyade eşinizle veya partnerinizle geçireceğiniz bir akşam olarak görülür. Japonya’da Peki şunu hiç duymuş muydunuz; Noel Arifesi’nin en popüler yiyecekleri ise KFC’den kızarmış tavuk ve çilekli pandispanya. Çok ilginç geldi değil mi?

Yeni yıl ise çoğu Japon’un aileleriyle vakit geçirmek için memleketlerine gittiği 3 ila 5 günlük bir tatil. Japonya’nın büyük şehirlerinin turistik bölgelerinde geri sayım partileri mevcut olsa da, Yeni Yıl genellikle insanların iyi yemeklerin tadını çıkardığı ve yılın ilk duası olan “hatsumode” için bir tapınağı ziyaret ettiği sessiz bir olay.

Elbette Japonya, sadece bu 10 madde ile anlatılamayacak kadar çok geleneğe ve farklılığa sahip. Oraya gittiğiniz andan itibaren disiplini, saygını sonuna kadar hissedeceksiniz. Bunların yanı sıra kurallarının farklılığına adapte olmak da biraz zaman alabilir. Sizin Japonya hakkında, gidip gördüğünüz ya da duyduğunuz ilginç bilgiler varsa onları da bu yazının altına yorum olarak paylaşmanız bizi çok mutlu eder. Ayrıca Japonya turları için de bizimle iletişime geçmeyi unutmayın.

Leave a Reply

Ödemeye Devam Et