fbpx

Titicaca Gölü ve Müthiş Hikayesi

Yüksek And Dağlarının büyük iç denizinde tanrılar, tarih ve masal sonsuza dek birbirine karışmıştır…

And Dağlarında, Batı kıyısı Peru’ya, doğu kıyısı ise Bolivya’ya ait olan, Peru ile Bolivya arasında bulunan bir göl, Titicaca.

Orta ve Güney Amerikalı istilacıların cesareti ve açgözlülüğü tarihte başka hiçbir yerde bu kadar verimli bir şekilde bir araya gelmemiştir. 1535’te rüyalara sığmayacak kadar zengin olan Peru’yu zapt eden Diego de Almagro, ortağı Francisco Pizarro’yı İnka’nın başkenti Cuzco’da bırakarak güneye, bilinmeyene yürüdü.

Ona eşlik eden 570 asker ile birlikte daha fazla altının peşindeydi.
Bugün Bolivya ve Arjantin’de olan yüksek çorak platolardan, And Dağlarının üzerinden ve aşağıya sahile Şili’nin balta girmemiş ormanlarından geçtiler. Adamlar ve atlar dağ geçişlerinde ölecek kadar dondular, düşük yoğunluklu plato havasında boğulacak gibi oldular, çöllerde zırhlarının içinde yandılar. Ve altın yoktu.

Büyük keşif maceralarından birini başarıyla tamamladıkları halde, geriye pek az teselli kalmış ve ilgileri azalmıştır. Buna rağmen, sabit fikirli adamlar için bile yol boyunca onları şaşkına çeviren şeyler vardı. Bolivya ve Peru’nun şimdi buluştuğu yüksek platoda, arkasında mükemmel bir gökyüzüne karşı parıldayan, buzul elbiseler giymiş dağlara karşı alabildiğine uzanan masmavi bir iç denizle karşılaştılar. Yerliler, sazlardan yapılmış teknelerle gölün sularında gidiyordu.

Cordilla Real’in 6.400 m yüksekliğinde enfes çevresindeki Titicaca Gölü’ne yabancılar ilk kez geliyorlardı. Fakat yılmayan İspanyollar, manzaradan etkilenmelerine rağmen, yerel halkların kutsal saydıkları (hala kutsaldır) yerlere hareket etmişlerdi. Tanrıların yaşadıkları ve belki de kendilerine ayrılmış yerlerdi. Nehir kıyısında yaşayan Aymara halkına göre, ev yapmayı, ekip biçmeyi ve sazdan tekneler yapmayı insanlara öğreten dünyadaki Güneş’in beyaz sakallı temsilcisi Viracocha’nın ortaya çıktığı rahimdi.

8.300 km² alanı ile Titicaca Gölü, Güney Amerika Göllerinin en büyüğüdür. Deniz seviyesinden 3.812 m yükseklikte olmasına rağmen dünyanın en yüksek gölü değildir; Himalayalarda çok daha yüksekleri mevcuttur. Ama büyük gemiler için sularında seyir yapılabilecek, dünyanın en yüksek gölüdür.

Titicaca Gölü, And’larda bir ayrım noktasıdır: İklim kuzeye doğru giderek ılımanlaşır, güneye doğru da giderek sertleşir. Kıyıları, tüm yıl boyunca insanların yaşayabileceği ve mısır hasadı alabileceği toprakların güney sınırıdır. Burada patates, olgunlaşmayan ve hayvanların beslenmesi için yetiştirilen mısır ve arpa yetişir. 

Leave a Reply

Ödemeye Devam Et