fbpx

Arizona Çölü’ndeki Koca Delik

50.000 yıl kadar önce, korkunç büyüklükte bir meteorit, Arizona Çölü’nün yüzeyinde büyük bir delik açmıştır.

Yanındaki düzlükten, meteor kraterinin kenarı, çevrelediği muazzam çukuru hiç belli etmeden, alçak bir tepe gibi görünmektedir. Düzlükten yukarı doğru yükselen 45 metre yüksekliğinde bir kenar ile 50.000 yıl kadar önce büyük bir göktaşının buraya çarpmasıyla patlayarak oluşan kraterin genişliği 1.2 km ve derinliği de 180 metredir. Taban özelliği ay yüzeyine o kadar benzemektedir ki, Apollo Astronotları burada eğitilmiştir ve burası, ay araçları için test zemini olarak kullanılmıştır.

Bilim adamlarının tahminine göre, göktaşının hızı, 45.000 mph (72.000 km/s)’dir. Patlama tesiri ise 1945 yılında Hiroşima’ya atılan nükleer bombanın binlerce kat fazlasıdır. Göğe doğru, 5 veya 6 milyon ton kaya ve toprak parçaları fırlatmıştır ve güneş ışığını kapatmıştır. Bu etkiden sonra, meteorit – 40 metre genişliğinde ve 300.000 tondan fazla ağırlıkta olduğu tahmin edilen bir nikelli demir kütlesi – parçalandı ve eridi. Kalıntıları, 10 km genişliğinde bir alanda bulundu.

Kraterin bir zamanlar volkanik olduğu sanılmıştır ancak Daniel Barringer adında Philadelphialı bir maden mühendisi, onun bir meteor krateri olduğunu ilk fark edenlerden birisi olmuştur. Daniel Barringer, nikel ve demir madenleri açısından zengin olduğu inancı ile 1902 yılında bu iddiayı destekledi ve onun başarısız bir şekilde kazılması için bir servet harcadı. Günümüzde krater olarak da bilinir ve hala krater ailesine aittir.

Ortalama olarak her 1300 yılda bir büyük göktaşları yeryüzüne düşer. Muhtemelen tarih öncesi devirlerden düşmüş olan dünyanın en büyük bozulmamış göktaşı, 60 ton ağırlığında olup Namibya’da Grootfontein kasabası yakınlarında yer almaktadır. İkinci en büyük göktaşı ise, 30 ton ağırlığında olup Grönland’a düşmüştür.

30 tonluk göktaşı, Antik Araştırmacı Robert E. Peary tarafından 1890’lı yıllarda Grönland’dan kaldırılmıştır. Bu göktaşı şu anda New York Doğal Tarih Müzesi’nde yer almaktadır.    

Leave a Reply

Ödemeye Devam Et