Bize hemen ulaşın. Aklınıza takılanları yanıtlayalım.
+90 505 590 03 63
info@magidostur.com
Antalya Çıkışlı Polonya Litvanya Letonya Estonya Turu
Bu tur, tarih ve doğanın buluştuğu, büyüleyici bir rota sunuyor. Orta Çağ’dan kalma şehirlerde tarihin izlerini sürerken, yemyeşil ormanlar ve huzur veren göllerle çevrili manzaraların tadını çıkarabilirsiniz. Zarif mimariler, şirin meydanlar ve kültürel zenginliklerle dolu bu seyahat, hem dinlenmek hem de keşfetmek isteyenler için ideal. Bölgenin kendine özgü lezzetleri ve sıcakkanlı insanları ise yolculuğunuzu unutulmaz kılacak detaylardan sadece birkaçı.
Gece saat 02:00’de Antalya Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde buluşarak maceramızın ilk adımını atıyoruz. Saat 05:55’te SunExpress Havayolları’nın tarifeli seferiyle Varşova’ya hareket ediyoruz. Yaklaşık üç saat süren keyifli bir yolculuğun ardından yerel saatle 07:55’te Polonya’nın başkenti Varşova’ya varıyoruz. Pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamladıktan sonra bizi bekleyen otobüsümüzle şehir turumuza başlıyoruz.
Varşova’da ilk durağımız, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Eski Şehir (Stare Miasto) oluyor. II. Dünya Savaşı’nda tamamen yıkılmış olan bu bölge, orijinaline sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş ve adeta tarihin küllerinden doğmuş bir simge. Burada görkemli Kraliyet Kalesi (Zamek Królewski) ve ünlü Sigismund Sütunu bizi karşılıyor. Sonrasında pitoresk sokakları dolaşıyor, meydandaki kafelerde kahve molası veriyoruz.
Öğle yemeğimizi, Polonya mutfağının geleneksel lezzetlerinden olan pierogi (Polonya mantısı) veya bigos (lahana turşusu ve et yemeği) gibi lezzetlerin tadına bakarak alabiliriz. Ardından, modern mimarisiyle dikkat çeken Kültür ve Bilim Sarayı’ nı(Pałac Kultury i Nauki) panoramik olarak görüyoruz ve bir fotoğraf molası veriyoruz.
Günümüzü ünlü Lazienki Parkı’nda, Polonyalı besteci Frederic Chopin’in ruhunu yaşatan harika bir atmosferde tamamlıyoruz. Parkta kısa bir yürüyüş yaparak doğanın tadını çıkarıyoruz. Akşam saatlerinde otelimize yerleşerek dinleniyoruz.
Oteldeki kahvaltımızın ardından, doğu Polonya’nın en güzel şehirlerinden biri olan Bialystok’a doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık üç saatlik keyifli bir yolculuk boyunca Polonya’nın yemyeşil manzaralarını izleme şansına sahip olacağız. Bialystok’a vardığımızda, buranın zarif mimarisi ve kültürel zenginliğiyle bizi büyüleyeceğine emin olabilirsiniz.
İlk olarak şehrin simgesi olan Branicki Sarayı’na gidiyoruz. Polonya’nın Versailles’ı olarak anılan bu görkemli saray ve bahçeleri, 18. yüzyıl mimarisinin şaheserlerinden biri. Sarayın iç mekanlarını ve bahçelerini gezdikten sonra, şehrin canlı Rynek Kościuszki Meydanı’na yöneliyoruz. Burada keyifli bir yürüyüş yaparak, meydandaki kafelerde oturabilir veya yerel hediyelik eşyalara göz atabiliriz. Rehberimizin verdiği serbest zamanın ardından akşam saatlerinde otelimize dönerek dinleniyoruz.
Kahvaltının ardından Litvanya’nın büyüleyici başkenti Vilnius’a doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık dört saat süren yolculuğumuz sırasında, yol boyunca Litvanya’nın masalsı doğasının keyfini çıkaracağız. Vilnius’a vardığımızda, bu tarihi şehrin atmosferi bizi hemen saracak.
Turumuza Vilnius Eski Şehir bölgesinden başlıyoruz. Avrupa’nın en büyük ortaçağ eski şehirlerinden biri olan bu bölge, dar sokakları ve etkileyici barok mimarisiyle ünlü. İlk olarak Katedral Meydanı ve ihtişamlı Vilnius Katedrali’ni panoramik olarak görüyoruz.
Vilnius’ta geleneksel Litvanya mutfağını denemeyi unutmuyoruz. Cepelinai (patates köftesi), šaltibarščiai (soğuk pancar çorbası) gibi lezzetler öğle yemeği için harika seçenekler. Öğleden sonra, şirin Uzupis Cumhuriyeti’ni keşfediyoruz. Sanatçıların oluşturduğu bu bağımsız “mikro ülke”nin sokaklarında dolaşıp, renkli sokak sanatlarına hayran kalıyoruz. Günün sonunda otelimize yerleşiyoruz.
Bugün Vilnius’taki ikinci günümüzde çevredeki önemli tarihi ve doğal güzellikleri keşfediyoruz. İlk durağımız, Vilnius’a yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan Trakai Kalesi oluyor. Gölün ortasındaki adada yer alan bu büyüleyici kale, Litvanya tarihinin en önemli sembollerinden biri. Kale ve çevresinde keyifli bir yürüyüş yapabilir, göl kenarındaki restoranlarda balık yemeklerinin tadını çıkarabiliriz.
Vilnius’a dönüşümüzde, serbest zamanımız oluyor. Dileyen misafirler eski şehirde alışveriş yapabilir, amber taşından yapılmış takılar veya Litvanya’nın ünlü keten kumaşlarından hediyelik eşyalar alabilirler. Günün sonunda otelimizde dinleniyoruz.
Sabah kahvaltımızdan sonra Letonya’nın başkenti Riga’ya doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık dört saatlik yolculuğumuzun ardından Baltık ülkelerinin incisi Riga’ya ulaşıyoruz. Turumuza, şehrin UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Art Nouveau Bölgesi ile başlıyoruz. Buradaki muhteşem binalar, zarif süslemeleri ve ince detaylarıyla göz kamaştırıyor.
Sonrasında, şehrin kalbi olan Eski Şehir (Vecriga) bölgesine yöneliyoruz. Dar sokaklar arasında yürüyerek ünlü Riga Katedrali ve St. Peter Kilisesi gibi yapıları görüyoruz. Öğle yemeğinde Letonya mutfağının yöresel tatlarından olan karbonāde (şnitzel tarzı bir yemek) veya sklandrausis (tatlı turta) gibi lezzetlerin tadına bakabiliriz. Akşam saatlerinde otelimize yerleşerek dinleniyoruz.
Bugün Riga’nın tadını doyasıya çıkarıyoruz! Kahvaltımızın ardından şehrin keyifli köşelerini keşfetmek üzere Eski Şehir’e geri dönüyoruz. İlk durağımız Özgürlük Anıtı (Brīvības piemineklis) oluyor. Letonya’nın bağımsızlık simgesi olan bu etkileyici anıt, şehirdeki en önemli noktalardan biri. Ardından, şehrin mimari harikası Riga Katedrali’ni panoramik olarak görerek fotoğraflıyoruz. Bu görkemli yapı, Baltık ülkelerinin en büyük katedrali olarak biliniyor.
Sonrasında, St. Peter Kilisesi’ni ve ünlü Üç Kardeşler (Trīs brāļi) isimli tarihi binaları panoramik olarak görüyoruz. Bunlar Riga’nın en eski taş yapıları olup 15. yüzyıla kadar uzanıyor.
Öğle yemeği molamızda Letonya mutfağının bir diğer önemli lezzeti olan gri bezelye veya Letonya tarzı balık çorbasını deneyebiliriz. Yemek sonrası Riga’nın sembollerinden biri olan Merhaba Heykeli (Laimas Pulkstenis)’ni ziyaret ediyoruz.
Öğleden sonra ise serbest zamanımız olacak. Alışveriş yapmak isteyen misafirler için Riga Central Market, hem geleneksel yiyeceklerin hem de hediyelik eşyaların satıldığı harika bir yer. Pazar, devasa zeplin hangarlarından dönüştürülmüş ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Akşam saatlerinde otelimize dönerek dinleniyoruz.
Sabah kahvaltımızın ardından, Estonya’nın başkenti Tallinn’e doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık dört saatlik bu keyifli yolculuk sırasında Baltık ülkelerinin yemyeşil doğasını izliyoruz. Tallinn’e vardığımızda, Orta Çağ’dan günümüze kadar korunmuş bu masalsı şehrin atmosferine hayran kalacaksınız.
Turumuza, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Tallinn Eski Şehir bölgesinden başlıyoruz. İlk durağımız, şehrin kalbi olan Raekoja Plats (Belediye Meydanı). Burada, ), 1422’den beri faal olan ve Avrupa’nın en eski eczanelerinden biri olan Raeapteek, , Tallinn’in en romantik köşelerinden St. Catherine Geçidi (Katariina Käik) panoramik olarak göreceğimiz yerler olacak! Ardından, Tallinn’in ikonik yapılarından biri olan Alexander Nevsky Katedrali’ni panoramik olarak görüyoruz. Muhteşem kubbeleriyle bu Rus Ortodoks katedrali, şehrin siluetini süslüyor.
Ardından şehri kuşbakışı izleyip çok güzel fotoğraflar çekebilecğeimiz Kohtuotsa Seyir Noktası’na çıkacağız. Burada fotoğraf molamız olacak. Öğle yemeğinde, Estonya mutfağının geleneksel lezzetlerinden elk çorbası ve kızarmış kara ekmek tavsiye edilir. Öğleden sonra, dileyen misafirler için alışveriş zamanı! Eski Şehir’deki küçük butikler ve hediyelik eşya dükkanları, amber taşından takılar, Estonya’nın ünlü yün ürünleri ve el yapımı seramiklerle dolu. Akşam saatlerinde otelimize yerleşiyoruz.
Tallinn’deki ikinci günümüzde çevredeki güzellikleri keşfetmeye devam ediyoruz. İlk durağımız, Tallinn’e yaklaşık 6 kilometre mesafedeki Kadriorg Sarayı ve Parkı oluyor. Rus Çarı I. Petro tarafından yaptırılan bu saray, barok mimarinin en güzel örneklerinden biri. Saray aynı zamanda Estonya Sanat Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Parkta kısa bir yürüyüş yaparak huzurlu bir sabah geçiyoruz.
Daha sonra, Tallinn’in modern yüzünü görmek için Rotermann Mahallesi’ne geçiyoruz. Eski endüstriyel binaların modern yapılarla birleştiği bu bölge, şehrin en trend noktalarından biri. Burada şık kafelerde kahve içebilir veya hediyelik eşya mağazalarını ziyaret edebiliriz.
Serbest zamanımızın ardından otelimize dönerek dinleniyoruz.
Sabah kahvaltımızın ardından Tallinn’i keşfetmeye devam edeceğiz. İlk durağımız, Pirita bölgesi oluyor. Tallinn’in doğusunda, deniz kenarında yer alan bu bölge hem plajları hem de tarihi yapılarıyla ünlü. Burada panoramik olarak Pirita Manastırı’nı görüyoruz. 15. yüzyıldan kalma bu tarihi kalıntılar, Estonya’daki dini mimarinin güzel bir örneği. Aynı zamanda bölgedeki Pirita Marina’da kısa bir yürüyüş yaparak Baltık Denizi’nin serin rüzgarını hissediyoruz. Pirita’dan sonra Tallinn’in modern yüzünü keşfetmek için Telliskivi Yaratıcı Şehir bölgesine gidiyoruz. Bu bölge, eski sanayi binalarının dönüştürülmesiyle oluşturulmuş bir sanat ve kültür merkezi. Sokak sanatları, galeriler, butikler ve modern kafelerle dolu bu bölgede, Tallinn’in genç ve yaratıcı ruhunu hissedebilirsiniz. Alışveriş yapmak isteyenler için tasarım ürünler ve Estonya’ya özgü hediyelik eşyalar burada bulunabilir.
Akşamüzeri serbest zamanımız oluyor. Eski Şehir’de alışveriş yapmak ya da bir kafede oturup Tallinn’in huzurlu atmosferini içimize çekmek için harika bir fırsat. Dilerseniz, şehrin şık restoranlarından birinde veda yemeğimizi yiyebiliriz.
Gece saatlerinde otelimizden ayrılarak havalimanına doğru hareket ediyoruz.
Gece 04:25’te SunExpress Havayolları tarifeli seferiyle Antalya’ya uçuyoruz. Türkiye saatiyle sabah 08:30’da Antalya Havalimanı’na varıyoruz. On gün boyunca Baltık ülkelerinin güzelliklerini keşfettiğimiz bu harika turun sonunda biriktirdiğimiz anılarla evimize dönüyoruz. Turumuz burada sona eriyor. Bir sonraki macerada görüşmek üzere! 😊
KONAKLAMA NOTLARI, UÇUŞ DETAYLARI ve VİZE BİLGİLENDİRMELERİ
ÖNEMLİ NOTLAR