Bize hemen ulaşın. Aklınıza takılanları yanıtlayalım.
+90 505 590 03 63
info@magidostur.com
Elegant Ruanda & Uganda Turu
Afrika’nın kalbinde eşsiz bir keşfe hazır olun! Ruanda’nın büyüleyici doğal parklarında gorillerin izini sürerken, Uganda’nın yemyeşil ormanlarında egzotik kuşlar ve vahşi yaşamla buluşacaksınız. Bu tur, sadece doğayı değil, aynı zamanda Afrika’nın sıcak kültürünü, samimi insanlarını ve büyüleyici manzaralarını da size sunuyor. Macera, keşif ve unutulmaz anılar için “Elegant Ruanda & Uganda Turu” sizi bekliyor!
Müze ve Ören Yerleri Girişleri: Kigali Soykırım Anıtı ve Müzesi + Bunyonyi Gölü tekne + Kazinga Kanalı tekne + Uganda Wildlife Education Centre (Yaban Hayatı Eğitim Merkezi) + Lokal Rehberler + Turist Şehir Vergileri
Kişibaşı: 200 Euro
***Tur esnasında rehberimize ödenecektir***
İstanbul Havalimanı dış hatlar gidiş terminalinde uçuştan üç saat önce buluşuyoruz. Bagaj, bilet ve biniş işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları tarifeli seferi ile Kigali Uluslararası Havalimanı direkt uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Varışımızın ardından havalimanında bizleri bekleyen özel otobüsümüze geçiyoruz. Giriş işlemleri ve dinlenmek üzere otelimize doğru yola çıkıyoruz. Konaklama otelimizde.
Otelde alacağımız kahvaltının ardından güne Kigali şehir turumuzla başlıyoruz. Ruanda’nın kalbindeki bu modern ve düzenli başkent, geçmişiyle yüzleşen ama geleceğe umutla bakan bir şehir olarak öne çıkıyor. İlk durağımız, 1994 yılında yaşanan büyük insanlık trajedisini anmak için inşa edilen Kigali Soykırım Anıtı ve Müzesi oluyor. Bu anlamlı ziyaret sırasında yalnızca bir trajedinin izlerini değil, aynı zamanda bir halkın yeniden ayağa kalkış öyküsünü de dinliyoruz. Duygusal ama öğretici bu deneyim, turumuzun en derin iz bırakan duraklarından biri olacak. Müze ziyaretimizin ardından Ruanda’nın kuzeyine, yemyeşil doğası ve dağ manzaralarıyla büyüleyici bir rota bizi bekliyor. Yaklaşık 2,5 saatlik bir yolculukla, Virunga Dağları eteklerinde konumlanmış olan Volkanlar Milli Parkı’na ulaşıyoruz. Bu bölge, dünyada dağ gorillerinin doğal yaşam alanlarında gözlemlenebildiği nadir yerlerden biri olarak kabul ediliyor. Yol boyunca sisler arasında belirip kaybolan dağ siluetleri, çay tarlaları ve geleneksel Ruanda köyleri eşliğinde doğayla iç içe harika bir yolculuk yapıyoruz. Varışımızın ardından dinlenmek ve çevreyi keşfetmek üzere lodge otelimize yerleşiyoruz. Dilerseniz otel çevresinde yürüyüş yapabilir veya verandadan Virunga dağlarının nefes kesen manzarasını izleyebilirsiniz. Turumuzun ardından serbest zaman, akşam yemeği ve konaklama lodge otelimizde.
Otelde alacağımız kahvaltının ardından unutulmaz deneyimlerle dolu bir başka gün için yola çıkıyoruz. Bugünkü rotamızda, iki farklı ülkeyi birbirine bağlayan etkileyici bir geçiş ve Afrika’nın doğal güzelliklerinden biri olan Bunyonyi Gölü bizi bekliyor. Önce, Ruanda-Uganda sınır kapısına doğru hareket ediyoruz. Yaklaşık 3 saatlik bu yolculuk boyunca Virunga silsilesinin göz alıcı manzaraları ve Afrika kırsalının sakin yaşamı eşlik ediyor bize. Sınır geçiş işlemlerimizi tamamladıktan sonra Uganda topraklarına adım atıyoruz. Sınırı geçtikten kısa bir süre sonra, Afrika’nın en büyüleyici su oluşumlarından biri olan Bunyonyi Gölüne ulaşıyoruz. “Küçük kuşlar gölü” anlamına gelen Bunyonyi, yaklaşık 2.000 metre yükseklikte yer alır ve volkanik kökenli onlarca küçük adacığıyla kartpostallık bir manzara sunar. Etrafı teraslanmış tarım arazileri ve sisli tepelerle çevrili olan bu gölde yapacağımız kısa bir tekne gezisi sırasında gölün eşsiz doğasını yakından keşfetme fırsatımız olacak. Sessizliği ve huzuruyla bu bölge, Afrika’nın daha az bilinen ama kesinlikle en büyüleyici duraklarından biri. Göl kenarındaki molamızın ardından yolculuğumuz devam ediyor. Öğleden sonra, Afrika’nın en etkileyici yağmur ormanlarından biri olan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Bwindi Geçilmez Ormanı Milli Parkı’na ulaşıyoruz. Bu bölge, nesli tükenme tehlikesi altındaki dağ gorillerinin en önemli yaşam alanlarından biri olarak dünya çapında tanınıyor. Turumuzun ardından serbest zaman, akşam yemeği ve konaklama lodge otelimizde.
Otelde alacağımız kahvaltının ardından sadece Afrika kıtasının değil, tüm dünyanın en özel vahşi yaşam deneyimlerinden birine tanıklık edeceğiz. Sabah otelimizde erken saatte alacağımız kahvaltının ardından Bwindi Milli Parkı’nın ziyaretçi merkezine doğru hareket ediyoruz. Park girişinde öncelikle, bölge hakkında kısa bir brifing alıyoruz. Bu bilgilendirme sırasında hem park kuralları hem de gorillerle karşılaşma sırasında dikkat etmemiz gereken etik kurallar aktarılıyor. Ardından yoğun bitki örtüsünün sardığı dik yamaçlar ve serin vadiler arasında yürüyüşe başlıyoruz. Goril trekking süresi, goril grubunun ormandaki konumuna göre değişiklik gösterebiliyor — bazen bir saat, bazen üç saat sürebiliyor. Ancak her adım, yoğun orman kokusu ve kuş sesleriyle birlikte, doğanın kalbindeki saf bir keşfe dönüşüyor. Nihayet, ormanın derinliklerinde bir dağ gorili ailesine ulaştığımızda tüm yorgunluğumuz bir anda yok oluyor. Bu olağanüstü canlıları yalnızca birkaç metre mesafeden gözlemleme şansı, insana hem büyüleyici hem de duygusal bir deneyim sunuyor. Onların sessiz iletişimleri, yavruların oyunları, erişkinlerin koruyucu tavırları… Hepsi doğal yaşamın ne kadar güçlü ve dengeli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor bize. Bu, doğaya duyulan saygının ve hayranlığın doruğa ulaştığı nadir anlardan biri olacak. Gorillerle geçireceğimiz yaklaşık bir saatlik gözlem süresinin ardından başladığımız noktaya geri dönüyor ve lodge otelimize dönüyoruz. Turumuzun ardından serbest zaman, akşam yemeği ve konaklama lodge otelimizde.
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Uganda’nın vahşi yaşam açısından en zengin parklarından biri olan Queen Elizabeth Milli Parkı’na doğru yola çıkıyoruz. Ancak bu sıradan bir yolculuk değil; rotamız, dünya üzerinde nadir rastlanan bir doğa olayına ev sahipliği yapan özel bir güzergâhtan geçiyor: Ishasha bölgesi. Yol boyunca Afrika kırsalına özgü manzaralar, sisli tepeler, muz tarlaları ve geleneksel köyler eşlik ediyor. Yaklaşık 4 saatlik sürüşün ardından Ishasha bölgesine ulaşıyoruz. Burası, “ağaca tırmanan aslanlar” ile ün kazanmış, benzersiz bir ekosisteme sahip. Diğer bölgelere kıyasla daha kısa ve serin ağaçlara tırmanan bu aslanlar, günün sıcak saatlerinde gölgede dinlenerek avlarını gözlemliyor. Bu davranış şekli oldukça nadir görüldüğünden, onları ağaç dalları arasında izlemek safari dünyasında ayrıcalıklı bir anı olarak kabul ediliyor. Bölgede gerçekleştireceğimiz kısa bir safari sırasında, yalnızca aslanları değil; fil sürüleri, Afrika bufaloları, topi antilopları, koblar ve su aygırları gibi çok sayıda türü gözlemleme şansımız da olacak. Ayrıca, burada yaşayan zengin kuş çeşitliliği de fotoğraf meraklıları için eşsiz kareler vadediyor. Ishasha’daki gözlemlerimizin ardından Uganda’nın en büyük ve en eski ulusal parklarından biri olan Queen Elizabeth Milli Parkı’na doğru yolculuğumuz devam ediyor. Parka giriş yaptıktan sonra lodge otelimize yerleşiyor, doğayla iç içe konumlanan bu huzur dolu ortamda kısa bir dinlenme molası veriyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Queen Elizabeth Ulusal Parkı lodge otelimizde.
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Uganda’nın en ikonik doğal alanlarından biri olan Queen Elizabeth Milli Parkı’nda tam günlük bir keşfe çıkıyoruz. Güne parkın kuzeydoğusunda yer alan Kasenyi Ovası bölgesindeki safari ile başlıyoruz. Bu geniş ve açık alan, özellikle sabah saatlerinde yaban hayatını gözlemlemek için oldukça elverişli. Safari esnasında aslan sürülerini, Afrika fillerini, Uganda’ya özgü kob antiloplarını, Afrika bufalolarını, su aygırlarını ve hatta şansımız yaver giderse ağaçların gölgelerine saklanmış leoparları gözlemleme fırsatımız olacak. Rehberlerimizin uzmanlığı sayesinde hayvanların davranışlarını, türler arasındaki etkileşimleri ve bu doğal ekosistemin inceliklerini daha yakından tanıma şansı elde ediyoruz. Parkın bu bölgesi, aynı zamanda renkli kuş türleri açısından da oldukça zengin; özellikle kuş gözlemciliği yapanlar için büyüleyici bir alan. Ardından programımız, parkın belki de en etkileyici aktivitelerinden biri olan Kazinga Kanalı tekne safarisiyle devam ediyor. Kazinga Kanalı, Edward ve George Gölleri’ni birbirine bağlayan, 32 kilometrelik doğal bir su yoludur. Bu kanal, yalnızca Uganda’nın değil, Afrika kıtasının en yüksek yoğunlukta su aygırı ve timsah popülasyonlarından birine ev sahipliği yapar. Sakin sular üzerinde yapacağımız tekne gezisi boyunca kıyıda serinleyen fil sürülerini, göl sularında grup halinde gezinen su aygırlarını, av peşindeki timsahları ve göçmen & yerel kuş türlerinin gökyüzündeki zarif süzülüşlerini izleme şansına sahip olacağız. Turumuzun ardından serbest zaman, akşam yemeği ve konaklama Queen Elizabeth Ulusal Parkı lodge otelimizde.
Otelde alacağımız kahvaltının ardından yolculuğumuz Uganda’nın batı bölgesinde yer alan Kibale Milli Parkı’na doğru başlıyor. Yol boyunca karşımıza çıkan manzara, fotoğraf tutkunları için adeta görsel bir şölen sunuyor: çay tarlalarıyla kaplı tepeler, muz plantasyonları, köy yaşantısının doğal akışı ve yerel halkın günlük yaşamından kesitler eşliğinde yaklaşık 3-4 saat sürecek keyifli bir yolculuk bizleri bekliyor. Kibale Milli Parkı, sadece Uganda’nın değil, tüm Afrika kıtasının en önemli primat bölgelerinden biri olarak bilinir. 13 farklı primat türüne ev sahipliği yapan bu tropikal yağmur ormanı, özellikle şempanzeleri doğal ortamlarında gözlemleyebilme fırsatı sunmasıyla öne çıkar. Varışımızın ardından parkın giriş bölgesinde kısa bir bilgilendirme alıyor ve deneyimli iz sürücüler eşliğinde şempanzelerin izini süreceğimiz yürüyüşümüze başlıyoruz. Ormanda ilerlerken yalnızca şempanzelere değil; kızıl kuyruklu maymunlar, kara-beyaz kolobus maymunları, babunlar ve birçok farklı primat türü ile karşılaşabiliriz. Ağaç dalları arasında oynayan, birbirleriyle iletişim kuran veya meyve arayan şempanzeleri izlemek, vahşi yaşamın zekâ ve sosyal yapısıyla ilgili etkileyici bilgiler edinmemize olanak tanıyacak. Bölge, sadece primatlarla sınırlı değil; tropikal kuşlar, kelebekler ve sıra dışı bitki çeşitliliğiyle de doğaseverleri kendine hayran bırakıyor. Rehberimiz, bu yürüyüş boyunca hem yaban hayatı hakkında bilgi verecek hem de sessizce ilerleyerek doğanın ritmini bozmadan gözlemlerimizi yapmamıza yardımcı olacak. Turumuzun ardından serbest zaman, akşam yemeği ve konaklama Kibale Milli Parkı lodge otelimizde.
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Uganda’nın kalbi sayılan başkent Kampala’ya doğru yola çıkıyoruz. Bu yolculuk boyunca, ülkenin kırsal manzaraları bize eşlik edecek: kırmızı toprak yollar, muz ağaçlarıyla süslenmiş köyler, okuldan dönen çocuklar, tarlalarda çalışan çiftçiler gibi Uganda’nın gündelik yaşamına dair birçok kare gözlerimizin önünden geçecek. Başkent Kampala’ya varışımızla birlikte kısa bir panoramik şehir turu yapıyoruz. Uganda’nın siyasi, ekonomik ve kültürel merkezi olan bu şehir hem geleneksel Afrika yaşamının hem de modern kentsel gelişimin iç içe geçtiği bir yer. Şehir turu sırasında, koloni döneminden kalma yapılar, renkli pazar yerleri ve yerel halkın canlı yaşantısı gözlemlenebilir. Kısa turumuzun ardından rotamızı Afrika’nın en büyük tatlı su gölü olan Viktorya Gölü’ne çeviriyoruz. Bu eşsiz doğal zenginlik, yalnızca Uganda için değil; Kenya ve Tanzanya için de önemli bir ekolojik ve ekonomik kaynak. Göl kenarında vereceğimiz mola sırasında yürüyüş yapabilir, göl manzarasına karşı fotoğraflar çekebilir, dilerseniz gölün kıyısındaki küçük kafelerden birinde dinlenebilirsiniz. Sonrasında Entebbe yönüne hareket ediyoruz. Varışımıza istinaden, Uganda’daki yaban hayatı koruma çabalarına tanıklık edebileceğimiz Uganda Wildlife Education Centre (Yaban Hayatı Eğitim Merkezi) ziyaretiyle devam ediyoruz. Burası bir hayvanat bahçesinden çok daha fazlasıdır. Rehabilitasyon merkezi olarak görev yapan bu alanda; yaralı, yetim kalmış ya da insanlardan kurtarılarak doğaya döndürülmek üzere bakılan hayvanları doğal yaşam alanlarına yakın koşullarda gözlemleyebilirsiniz. Aslanlar, zürafalar, şempanzeler, timsahlar ve daha birçok tür, eğitici bir formatta tanıtılır. Turumuzun ardından serbest zaman, akşam yemeği ve konaklama Entebbe otelimizde.
Erken saatte alacağımız kahvaltı kutularıyla beraber rehberinizin bildireceği saatte havalimanına transfer. Bagaj, bilet ve biniş işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları tarifeli seferi ile İstanbul’a uçuş. İstanbul Havalimanı’na varışımızla birlikte turumuzun ve servislerimizin sonu.
KONAKLAMA NOTLARI, UÇUŞ DETAYLARI ve VİZE BİLGİLENDİRMELERİ
Ruanda ve Uganda Vize Hakkında :
Bordo Pasaport (Umuma Mahsus) ve Yeşil Pasaport (Hususi) sahibi yolcularımız, Doğu Afrika Turist Vizesi (East Africa Tourist Visa) Uganda ve Ruanda ülkeleri için tek vize ile giriş yapma imkanı sağlar. Seyahat bitiş tarihinden itibaren en az 6 ay geçerli pasaport yeterlidir. Vize ilk giriş yapılacak ülke üzerinden alınır (örneğin turumuz Ruanda’dan başladığı için Ruanda üzerinden başvuru yapılmalıdır).
TK606 IST KGL 19:40 01:45*
TK606 EBB IST 06:00 13:20
ÖNEMLİ NOTLAR