Bize hemen ulaşın. Aklınıza takılanları yanıtlayalım.
+90 505 590 03 63
info@magidostur.com
Washington (2) – New York (3) – Philadelphia – Las Vegas (2) – Los Angeles (2)
İstanbul Havalimanında saat 05:00’de bulunma. Pasaport, check-in ve gümrük işlemlerinin ardından TK187 nolu sefer ile saat 08:15’de Amerika’nın başkenti Washington’a hareket. Yerel saat ile 12:10’da varışımıza istinaden rehberiniz ile buluşma. Otelimize transfer olmadan mimarisi, tarihi ve kültürüyle bizleri karşılayan, federal devletin başkenti olma görevini üstlenmiş bu muhteşem şehri tanımaya başlıyoruz.
İlk durağımız, Pentagon. İçerisine girişin mümkün olmadığı, Amerikan Savunma Bakanlığı’nın Merkez üssü konumundaki Pentagon’u tepeden gören bir konuma geçeceğiz ve burada, 11 Eylül Saldırıları esnasında uçağın hangi kanada çarptığını görme imkânı bulacağız. Sıradaki durağımız Korean Was Veterans Memorial (Kore Savaşı Anıtı). Kore savaşında hayatını kaybedenlerin ve gazilerin anısına yapılmış bu anıt, Türk tarihi acısından da önemli. Arlington National Cemetery (Arlington Ulusal Anit Mezarligi). 1864 yılında Amerikan Ic Savaşı devam ederken inşa edilmiş bu mezarlık, erken dönem savaşlarda hayatını kaybetmiş ve bugün Amerika adına savaşan askerlerin gömüldüğü alan olarak kullanılmaktadır. Tur sonrası otelimize geçiş, odaların dağılımı ve dinlenmek için serbest vakit.
Sabah kahvaltısından sonra şehir turu için otelden ayrılıyoruz. Özel statülü, Potomac nehrinin Virginia ve Maryland eyaletleri kısmında kurulmuş bu şehirde birçok farklı devlet kurumu bulunmakta. İlk durağımız, Amerikan Kongre’sini oluşturan, Senato ve Temsilciler Meclisine ev sahipliği yapan, US Capitol. Sonrasında Kongre Binası’nın çok yakınında bulunan, dünyanın en büyük kütüphanesi olma özelliğine sahip, Library of Congress(Kongre Kütüphanesi). 1800 yılında kurulmuş içerisinde yaklaşık 18 milyon eser bulunduran, ülkenin en eski federal kurumu olan bu kütüphane, içerisinde birçok tarihi eserin orijinalini barındırıyor. Dünyada sadece 3 adet bulunan orijinal Gutenberg İncil’inin bir tanesi de bu kütüphane de bulunuyor. Ayrıca dünya tarihinin en eski yazılı kalıntısı olarak Kabul edilen Sümer Tabletleri ’de bu kütüphanede bulunan eserlerden. Sonraki durağımız Union Station. Bugün hala kullanılmakta olan hem dışarısı hem içerisi tam bir tarihi eser kıvamındaki bu istasyon sizleri etkilemeye aday. İstasyonun önündeki göbekten hem dış mimariyi hem de içerideki heykellerle beraber iç tasarımı görme şansını yakalayacağız. Amerika’nın en güzel istasyonlarından biri olan bu noktamızda aynı zamanda Amerika’nın en iyi kahvecilerinden olan bir kahvecide sizlere kimya laboratuvarını andıracak bir ortamda kahve içme şansı bulacağız. Sıradaki durağımız, National Mall isimli, ulusal yürüyüş yolu. Bu durağımızda, Washington DC ve Amerika’nın sembollerinden olan; Lincoln Memorial(Abraham Lincoln Anıtı) ve Washington Monument(George Washington Abidesi). Birbirlerini görecek şekilde mükemmel bir şekilde hizalanmış bu harika alan sizlere üç büyük eseri aynı anda görme imkânı sunuyor. National Mall’daki yürüyüşümüz esnasında Amerika’nın savaşlar esnasında şehit ve gazi olmuş askerlerinin anısına yapılmış anıtı da göreceğiz. Sıradaki durağımız, Amerika’nın ilk başkanı ve başkente adını veren, en efsane başkanlardan biri olarak anılan, George Washington Abidesi. Yapıldığında dünyanın en uzun eseri olma unvanını kazanmış bu yapıt, bu güzel şehrin tam ortasında oturmaktadır. Sıradaki durağımız İkinci Dünya Savaşı Anıtı. Burada, İkinci Dünya Savaşı’nın yapıldığı cephelerden ikisi, Atlantik Okyanusu ve Pasifik Okyanusu muntazaman bir şekilde betimlenmiş. Havada, karada ve denizde zafer parolasıyla sembollendirilmiş bu eser 2001 yılında açılmıştır. Thomas Jefferson Anıtı sonrası belki de gezimiz sırasında en merak edileni olan The White House (Beyaz Saray). Amerikan başkanın resmi konutu olan bu alanın önüne kadar gideceğiz.
Ziyaretçilere açık alanda, 7/24 başkanı protesto etmek için biriken insanları ve çatılarda bulunan keskin nişancıları görme şansı yakalayacağız. 1812 yılında İngiliz – Amerikan savaşında, İngilizler tarafından yakılmış ancak, savaştan sonra, yapısı büyük oranda korunarak inşa edilmiş, özellikle mütevazi olmasına dikkat edilmiş bu eser bütün ihtişamıyla sizleri bekliyor. Otelimize dönmeden önce M sokağı ve Georgetown Üniversitesi son noktamız olacak. Washington D.C. halkının içine karışma şansı yakalayacağımız bu Merkez cadde üzerinde birçok mağaza, restoran ve café bulabileceğiz. Bu renkli cadde üzerinde mola verdikten sonra, Amerika’nın en iyi üniversitelerinden biri olarak Kabul edilen Georgetown Universitesi binasını görme şansı yakalayacağız. Otelimize varışta dinlenmek ve alışveriş yapmak için serbest vaktimiz olacak. Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltısının ardından Philadelphia üzerinden New York’a transfer. Yol üzerinde Amerika Birleşik Devletleri’nin doğum yeri olan, bağımsızlık bildirgesinin imzalandığı Philadelphia şehrini gezeceğiz. Amerika’nın New York’dan sonraki ve Washington DC’den önceki başkenti olma görevini üstlenmiş bu tarihi şehirde bizi birçok sürpriz bekliyor. Konsolide bir şehir olmasının avantajını kullanacağımız bu şehirde, kısa zamanda çok fazla noktayı görme şansına sahip olacağız. İlk durağımız Philadelphia City Hall daha sonra Aşk Parkını ziyaret edip, bu güzel manzarayı her iki farklı acıdan yakalama şansına sahip olacağız. Daha sonra, Independence Hall (Bağımsızlık Meydanı), Bağımsızlık Binası ve tam karşısında bulunan, Liberty Bell(Özgürlük Çanı), her Amerikalının mutlaka ziyaret ettiği, bu ülkenin tarihi için önemli eserlerden biridir. Hangi amaçla kullanıldığı, bugün neden çatlak olduğu ve ülkenin kuruluşunda ki anekdotları rehberimizden dinleme şansı bulacağız.
Sıradaki durağımız, Amerika’nın en büyük, en güzel sanat müzelerinden biri olan, Philadelphia Museum of Art. Bu devasa müze içerisinde birçok önemli tarihi eseri bulundurmaktadır. 1928 yılında tamamlanmış bu müze, Asya, Avrupa ve Amerika basta olmak üzere, dünyanın çeşitli yerlerinden 240,000 parça esere sahiptir. Bununla beraber hemen hemen hepimizin izlediği Rocky Balboa filminde, Sylvester Stallone’un canlandırdığı boksör, antrenmanlarını bu müzenin basamaklarında gerçekleştirmişidir. işte Rocky Steps(Rocky Basamakları) olarak geçen bu girişte sizde o ünlü müzik eşliğinde basamakları tırmanabilirsiniz. Aynı zamanda Rocky Balboa’nin heykeli müzenin doğu girişinde dikilmiştir, bu heykeli de görme şansı yakalayacağız.
Philadelphia şehir turumuzu Benjamin Franklin köprüsünden geçerek tamamlıyoruz ve New York’a doğru yola çıkıyoruz. Varışı takiben otele transfer, odaların dağılımından sonra serbest vakit. Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltısının ardından otelimizden ayrılarak Manhattan’a gidiyor ve şehir turumuzun ilk durağı olan United Nations (Birleşmiş Milletler) Binasını göreceğiz. Daha sonra muhteşem mimarisiyle, New York şehrine tren ile gelenleri kendine hayran bırakan, Grand Central Terminal. Grand Central Terminalinin içerisinde bulunan muhteşem detayları, efsane tavanını ve sanat eserlerini görme şansı bulacağız. Sonraki durağımız, Chrysler Building(Chrsyler Binası). Sonraki durağımız, New York Halk kütüphanesi. İçerisinde yaklaşık 50 milyon eser barındıran bu tarihi kütüphane New York’un simgelerinden biridir. Sonraki durağımız, Knickerbocker Hotel ve Times Square. Billboardlardan saçılan neon ışıkların hem daim parlak tuttuğu 7 bloktan olusan bu büyük meydan, yılda yaklaşık 55 milyon turist tarafından ziyaret ediliyor.
Sıradaki durağımız, şehrin en meşhur etkinlik ve spor kompleksi, Madison Square Garden. Daha sonra Hearst Tower, Columbus Circle ve trilyonerler caddesi görülecek. Dünyanın en zengin bölgelerinden biri olarak Kabul edilen Manhattan adasının orta yerinde, Central Park’in baş köşesinde bulunan bu cadde, dünyanın en zengin insanlarının yaşadığı ve en pahalı otellerin bulunduğu alan olma özelliği taşıyor. Dünyada metrekare başına en fazla milyonerin düştüğü şehir olma özelliği taşıyan Manhattan’in böyle bir zenginliği bünyesinde bulundurması, temsil ettigi geleneklerin bir parçası durumunda.
Turun sonunda otelimize dönüyor, kısa bir dinlenme molası ve devamında Central Park’a yürüyerek veya metro ile gidiyoruz. Parkta yapacağımız keyifli bir yürüyüşün ardından, Apple mağazasında kısa bir mola ve otelimize dönüyoruz.
Sabah kahvaltıdan sonra rehberimiz ile lobide buluşma ve günümüzü New York’un en önemli simgelerini gezerek değerlendireceğiz. Metro ile yapacağımız bu tur sırasında ilk önce dünyanın en yüksek binalarından biri olan Empire State Building binasına çıkmak için bu muhteşem yapıya geleceğiz. Yüksek hızlı asansörleri ile binanın 320 metre yüksekliğinde bulunan 86.kattaki ısıtma ve soğutma sistemine sahip terastan muhteşem bir New York manzarası seyredeceğiz.
Daha sonra tekne ile 1 saat sürecek muhteşem bir tur yapacağız. New York – New Jersey arasında yer alan Hudson Nehrinden hareket ederek New York’un tüm simgelerini görme şansına erişeceğiz. Brooklyn Köprüsü, Dünya Ticaret Merkezi, Özgürlük Heykelinin bulunduğu Liberty Island ve 1892-1954 yılları arasında göçmenlerin kontrol noktası olan Ellis Adaları görülecek yerlerden bazıları. Yemek sonrası yürüyerek Dünya Ticaret Merkezi, Borsa bölgelerini görüp Çin Mahallesine uğrayacağız. Yaklaşık 3 saatlik bir çevre gezisinden sonra otelimize metro ile geçiyoruz. Akşamüstü alışveriş yapmak ve çevreyi tanımak için serbest zaman. Geceleme otelimizde.
Sabah otelden ayrılış hazırlıklarımızı yapıyor ve havalimanına gidiyoruz. Yaklaşık 5,5 saat sürecek bir uçuş ile Nevada eyaletinin en önemli turistik merkezi olan, dünyanın en büyük otellerine de ev sahipliği yapan gecelerin şehri Las Vegas’a varıyoruz. Havalimanında bizleri bekleyen aracımız ile otelimize doğru yola çıkıyoruz. Baş döndürücü şehre girer girmez meşhur Las Vegas Bulvarını ve otelleri anlatan bir panoramik tur yapıyoruz. Otele yerleşme ve ardından serbest zaman. İsteyenleri Premium Outlet turuna götürüyoruz. İçerisinde bulunan çeşitli mağazalardan düşük vergi avantajı ile alışveriş yapma şansı bulacaksınız. Akşam Las Vegas’ın dünyaca ünlü şovlarını seyretmek ve şansınızı denemek için binlerce masa ve slot sizleri bekliyor. Geceleme otelimizde.
Sabah erkenden Las Vegas’tan Arizona Eyaletinde bulunan Grand Canyon’a doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 2 saatlik bir yolculuktan sonra Grand Canyon’a varıyoruz. Burada grubumuz ikiye ayrılacak, tura dahil olan tura katılan misafirlerimiz bizlere çevreyi gezdirecek otobüslere biniyor. Son nokta olan Eagle Point’te (Kartal Noktası) Canyon’un muhteşem fotoğraflarını 800 metrelik uçurumun hemen yanından çekme imkanı buluyoruz. Yine burada Hualapai Kızılderililerin çadırlarını fotoğraflama imkanımız oluyor. Buradan tekrar otobüse binerek Guano Point’e gidiyoruz. Hualapai Kızılderililerin hazırladığı yemekleri yerken yine başka bir muhteşem manzaraya tanık oluyoruz. Yemekten sonra Terminale geri donup aracımıza binerek Las Vegas’a doğru yola çıkıyoruz.
Arzu eden misafirlerimiz ise ekstra olarak (200$) ödeyerek helikopter ile gezilerini taçlandırabilirler. Varışımızı takiben helikopterleri organize eden görevliler bizleri helikopterlere götürüyor. 5-6 kişilik helikopterler Canyon’un en altında bulunan Colorado Nehrine doğru inerken muhteşem Canyon manzarasıyla büyüleneceksiniz. Aşağıda bizi bekleyen teknelerle nehir üzerinde bir tur yapıyoruz. Daha Sonra Helikopterler bizleri yukarıya çıkarırken yine muhteşem manzaralara tanık oluyoruz. Helikopterin devamında yukarıdaki turu da yaptıktan sonra Las Vegas’a dönüş. Hayatta bir kez mutlaka görülmesi gereken ve Dünya’nın 7 doğal harikasından biri olan bu muhteşem Canyon’un sahibi olan Hualapai Kızılderilileriyle tanışma fırsatı olan bu turu kaçırmamanızı tavsiye ederiz.
Tur sonrası dönüşte Las Vegas Mall’da kısa bir mola vererek fiyatları görme imkanı sunacağız. Daha sonra otele geçiş ve geceleme otelimizde.
Sabah otelimizi terk ediyor ve Los Angeles’e doğru yola çıkıyoruz. Yolda vereceğimiz kahvaltı molasından sonra Los Angeles‘e varış. İlk olarak bu muhteşem şehri tanıtan Los Angeles Şehir Turu’nu yapıyoruz. İlk durağımız Los Angeles şehrinin merkezi olarak bilinen Downtown. Burada göreceğimiz yerler Olvera caddesi, Los Angeles şehrinin siluetini oluşturan gökdelenler ve şehrin ilk kurulduğunda oluşan tarihi merkezler. Daha sonra, filmlerden anımsayacağınız Hollywood Bulvarı. Burada Oscar törenlerinin yapıldığı Kodak tiyatrosu (Yeni adıyla “Dolby Theater”), ünlü filmlerin galalarının yapıldığı Çin tiyatrosu, sinema ve müzik sanatçılarının el ve ayak izleri, ayrıca Şöhretler Yolu göreceğimiz yerler arasında. Ayrıca bu bölgeden şehrin simgesi olan Dev Harflerle yazılı ünlü Hollywood yazısını fotoğraflama şansını bulacaksınız.
Daha sonra ünlü Sunset Strip bulvarından Santa Monica bulvarına geçerek Beverly Hills’e ulaşıyoruz. Burada Beverly Hills’in meşhur sembolünü göreceğiz. Daha sonra’’Pretty Woman’’ filminin çekildiği, dünyanın en lüks mağazalarının yer aldığı, meşhur Rodeo Drive’da kısa bir yürüyüş yapıp, Elvis Presley ve John Lennon gibi yıldızların senelerce ikamet adresi olan “Beverly Wilshire Otel”ini göreceğiz. Rodeo Drive’dan ayrıldıktan sonra yemek yemek ve alışveriş yapmak için rehberiniz sizi meşhur Farmers Market ve The Grove’a götürecek. Tur sonrası otelimize geri dönüş.
Sabah kahvaltıdan sonra arzu edenleri Universal Studios’a transferlerini yapacağız. Dünya’nın en büyük parklarından biri olan bu parkta Amerikan rüyasının oluşmasında etkili olan filmlerin nasıl çekildiğini ve kahramanlarını yakından görme imkânı bulacaksınız. Dünyaca ünlü yönetmen Steven Spielberg’in yaratıcı danışmanlığını yaptığı Universal Studios’un neden dünyanın 1 numaralı stüdyosu ve eğlence parkı olduğunu çok daha iyi anlayacaksınız. Fakat bu park sadece bir eğlence değil dünya sinema tarihinin ve teknolojisinin yüzyıla varan deneyiminin de bir ürünüdür. 40’ın üzerinde şov, film seti ve eğlence sizleri kendi içine çekip eğlendirmekle kalmayıp, nefeslerinizi keserek filmlerin içinde hissi yaşatacaktır. (Universal Bileti Misafirler tarafından alınacaktır.)
Turdan sonra buluşuyoruz ve Santa Monica’ya gidiyoruz. Sokak sanatçılarının gösterileriyle dolu ışıl ışıl Santa Monica’da bulunan şık kafelerde bir şeyler içerek yorgunluğunuzu atabilir, akşam yemeğinizi bu güzel yerde bulunan restoranlardan birinde alabilirsiniz. Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltıdan sonra otelden ayrılış hazırlıkları ve çıkış. Uçuş saatimize kadar Sahil Kentleri turu yapacağız. Amerika turları içerisinde kesinlikle kaçırılmaması gereken olan bu programda Amerika’nın en yoğun ikinci limanı olan Long Beach’de, ünlü Queen Mary gemisini, Formula 1 yarışlarının yapıldığı pisti göreceğiz (Grand Prix of Long Beach). Pasifik Okyanusu kıyısından güneye doğru inerek; Seal Beach, Huntington Beach, Newport Beach, Corona del Mar, Laguna Beach görülecek diğer yerler arasındadır. Turdan sonra hava alanına transfer ve Türk Hava Yollarının TK 10 nolu seferi ile saat 18:25’de İstanbul’a uçuyoruz.
Yerel saat ile 18:25’de İstanbul’a varış ve turumuzun sonu.
İPTAL ŞARTLARI