Her ülkenin mutlaka bir “en iyiler” listesi olur. O ülkeye gitmeye karar verir vermez en fazla ismini duyduklarınızdan başlarsınız araştırmaya… Neresi gezilir, ne yenir, nerede alışveriş yapılır, en meşhur neresi var gibi gibi…
Eğer rotanız Almanya’ysa o zaman bu listeye mutlaka göz atmalısınız. Listede göreceğiniz çoğu şehri zaten biliyor olabilirsiniz çünkü onlar, her listede yer almayı başardıkları için popülerler… Ancak belki birkaç tane ilginç isme rastlarsınız. Ya da belki de, tatil için öncelik listenizi oluşturmanıza yardımcı oluruz kim bilir?
1.Berlin:
Berlin deyince akla gelen o kadar çok şey var ki; öncelikle Berlin Duvarı ile birlikte seksenler, doksanlar gelmeli aklınıza… Tarih hep bu şehrin içinde; yollar açık hava müzesi gibi ama asıl önemlisi yaşananlardan sonra nasıl ayağa kalktığı ve sanatın şehirde bıraktığı ayak izleri… Burada onlarca müze, galeri ve akademi bulabilir, ihtiyacınız olan her şeye ulaşabilirsiniz. Eğlencenin sonuna kadar yaşandığı Berlin’de sanat aktivitelerinin yeri de oldukça büyük. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra küllerinden yeniden doğan Berlin’de, yüzlerce köprünün arasında dolaşmak, Alman pastalarının tadına bakmak ve eğlencenin ruhunu yaşamak muhteşem olacak…
2.Quedlinburg:
Tam bir Ortaçağ kenti olan Quedlinburg’da geçmişe yaptığınız yolculuğu sonuna kadar hissedeceksiniz. Rönesans döneminin en güzel sembollerinden biri olarak UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Quedlinburg’un renkli yarı ahşap evleri ve Arnavut kaldırımlı sokaklarının yanı sıra, 1300’lü yıllardan kalma ve Almanya’nın en eski evi olan “Has”ı da bulacaksınız.
3.Münih:
“Münih” deyince akla gelen ilk şey Oktoberfest… Tabi sadece eğlencenin değil kültürün de başkenti olan Münih, son yıllarda Avrupa’nın en yaşanılabilir şehirlerinin başında geliyor. Tarihin ve modernliğin iç içe yaşadığı Münih’te göller, dağlar, müzeler ve birçok doğal güzellik yan yana… Alışveriş açısından da sizi oldukça mutlu eden Münih’te tatil keyfini mutlaka yaşamalı ve şehrin her köşesini özümseyerek gezmelisiniz.
4.Köln:
Köln hakkında söyleyecek o kadar çok şey var ki; çikolata müzesi, Köln Katedrali, Ren Nehri, Katedral Binası ve daha birçok nokta… Bu şehir gezmekle bitmez… “Aşk kilitleriyle” kaplı Hohenzollern Köprüsü’nün bulunduğu Köln’de, âşıklar, köprüye taktıkları kilitlerin anahtarını nehre fırlatarak, hiç bitmeyecek bir aşk dileğinde bulunuyorlar. Hem romantik hem kültürel hem tarihi bir şehir olan Köln’ün gece hayatı da oldukça renkli…
5.Mittenwald:
İsmini çok duymamış olabilirsiniz ama gidip görülmesi gereken en güzel şehirlerden birisidir Mittenwald… Alplerin müthiş havasını yaşamak istiyorsanız Mittenwald tam size göre… Manzarasının lezzeti damağınızda kalacak ve Mittenwald sizi keman, viyola ve çellonun dünyasına davet edecek. Yaz aylarının konser merkezi olan Mittenwald, kış aylarında kayak merkezi ile kış sporseverlerine ev sahipliği yapıyor. Alışılmışın dışında farklı bir Almanya gezisi yapmak istiyorsanız, herkesin bildiği rotalardan sapıp Mittenwald gibi Almanya’nın az keşfedilmiş incilerini tercih edebilirsiniz.
6.Hamburg:
Londra ve New York’tan sonra en büyük üçüncü limana sahip Hamburg’da bir pazar günü geçiriyorsanız Fischmarkt’a uğrayıp enfes, envai çeşit deniz ürünlerine göz atabilir ve tadına bakabilirsiniz. Alışverişi seviyorsanız da Alsterarkaden alışveriş merkezine uğrayarak bu devasa merkezde keyifli bir alışveriş yapabilirsiniz. Alışveriş ve şehir merkezinde dolaşmaktan yorulup biraz da doğayla kucaklaşmak isterseniz de Avrupa’nın en büyük Japon bahçesi Pflanzen und Blumen’i gezebilirsiniz. Birçoğu tarafından “dünyanın kaçış noktası” olarak da adlandırılan Hamburg’da, dünyanın en büyük minyatür demiryolu ile çocukluğunuza yolculuk yapmanız da mümkün!
7.Heidelberg:
Romantik bir yer arıyorsanız Heidelberg mutlaka uğranması gereken bir nokta… Tarihi güzelliği kadar doğal güzelliğiyle de etkileyen şehir, Almanya’nın en büyük üniversitesine ev sahipliği yapıyor. Tarih boyunca Goethe, Mark Twain ve William Turner gibi ünlü sanatçılara ilham veren Heidelberg’de gezerken her köşeden bir sanatçı çıkacakmış gibi hissedeceksiniz. Barok tarzında inşa edilen bu kentin Arnavut kaldırımlı sokaklarına tependen yukarıdan bakan kale de en güzel seyir noktalarından birisi olarak şehrin güzelliklerini sizlere sunacak…
8.Bremen:
Beck’s biraların doğduğu yer olarak bilinen Bremen, bira fabrikası gezileriyle bira sevenlerin oldukça hoşuna gidiyor. Dar sokakları, dükkânları ve kim bilir kaç nesildir aynı aileler tarafından işletilen restoranlarıyla şehrin en eski bölgesi olan Schnoor’a uğrayabilir ve tarihi bir gezi yapabilirsiniz. Eğer bir gün Bremen’e yolunuz düşerse, 1200 yıllık Dom St Petri (St Petri Katedrali) ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Rathaus’a mutlaka uğramalısınız. Ayrıca, Almanya’nın en eski şarap koleksiyonuna sahip, ünlü Ratskeller Restoranına uğrayıp hoş bir akşam yemeği yemeyi de ihmal etmeyin.
9.Stuttgart:
Eğer siz de bir araba tutkunuysanız Stuttgart’a mutlaka gitmelisiniz. Almanya’nın otomotiv sanayinin kalbinin attığı bu şehirde Mercedes-Benz ve Porsche’nin genel merkezi bulunuyor. Ayrıca bu iki fabrikanın müzelerini de gezerek kendinize bir extra ödül daha verebilirsiniz. Tabii Stuttgart’ta olay sadece arabalar değil. Burası da yine kültürel ve tarihi olarak oldukça çok şey vadeden güzel bir şehir… Şehrin mimarisi Stuttgart’ın köklü tarihinin kanıtı. Bir yanda ultra-modern Fernsehturm’dan (televizyon kulesi), öbür yanda 10. yüzyıla ait Altes Schloss (Eski Kale). Tüm bunların dışında biraz da yeme içmeye vakit harcamak isterseniz de Karlshöhe bölgesindeki üzüm bağlarını gezip, şarap tadarak, şehri tepeden izleme fırsatını yakalayabilirsiniz.
10.Baden-Baden:
Lüks bir kaplıca kenti olan Baden-Baden, vadide bulunan konumu ve şifalı sularıyla kendinizi şımartmak ve dinlenmek için harika bir yer. Birçok SPA oteli ile sizlere mükemmel bir tatil vadeden Baden-Baden sokaklarında dolaşmak ve alışveriş de oldukça keyifli… Avrupa’nın en büyük ikinci opera binası ve konser salonunun yer aldığı kent, aynı zamanda dünyanın en güzel casinolarından biri olarak bilinen Das Kurhaus Casino’sunu da içinde barındırıyor.
